Beyni boşaltmak stresi azaltıyor ve bilişsel becerileri geliştiriyor: Tek yapmanız gereken hiçbir şey yapmamak!

Gün içinde sürekli uyaranlara maruz kalıyoruz. Haberlere, bildirimlere, sosyal medyaya 7/24 erişimimiz var. Bu durumda çoğumuz farkında bile olmadan dopamin bağımlısı oluyoruz. Sürekli ekranı kaydırıyor ve sürekli yeni bir şeyler arıyoruz. Ancak beyninizin dinlenmeye ihtiyacı var. Sadece durmak beyninizi geliştirebilir.
Beyni boşaltmak stresi azaltıyor ve bilişsel becerileri geliştiriyor: Tek yapmanız gereken hiçbir şey yapmamak!

Beynimizin sürekli meşgul olması sonucunda farkında olmadan beynimizi yoruyoruz. Aslında beynimizin en çok ihtiyacı olan şey, bir süreliğine hiçbir şeye odaklanmamak. Bilerek ve isteyerek zihnimizi boş bırakmak, dalıp gitmesine izin vermek; hem stres seviyesini azaltıyor hem de bilişsel becerilerimizi yeniden keskinleştiriyor.

ZİHNE MOLA VERMENİN BİLİMSEL TEMELİ

1989 yılında psikologlar Rachel ve Stephen Kaplan, “Dikkat Restorasyon Teorisi”ni (ART) geliştirdi. Bu teoriye göre doğa gibi hafif ve dikkat çekici ortamlarda zaman geçirmek, zihinsel yorgunluğu azaltıyor ve odaklanma becerisini tazeliyor.

doga.png

Kaplan’lara göre iki tür dikkat var:

Yönlendirilmiş dikkat: Bilinçli olarak belli bir şeye odaklandığımız durumlar. Örneğin sınav çalışmak, bir maili yazmak ya da sosyal medyada paylaşım yapmak.

Yönlendirilmemiş dikkat: Zihnin serbestçe gezinmesine izin verdiğimiz anlar. Rüzgarda hışırdayan yaprakları izlemek ya da kuş seslerini dinlemek gibi.

Modern hayat, bizi sürekli yönlendirilmiş dikkat modunda tutuyor. Bu da zihinsel tükenmişliğe yol açıyor. Artık otobüs beklerken bile “boş kalmıyoruz” çünkü hemen telefona sarılıyoruz. Beynimizin kendini sıfırlamasına fırsat vermiyoruz.

beyin.png

DOĞADA GEÇİRİLEN ZAMAN BEYNİ NASIL YENİDEN PROGRAMLIYOR?

Kaplan’ların teorisi sadece bir fikirden ibaret değil; birçok bilimsel araştırmayla desteklenmiş durumda.

Nörogörüntüleme çalışmaları, doğaya maruz kalmanın beynin stresle ilişkilendirilen bölgesi olan amigdala aktivitesini düşürdüğünü gösteriyor. Buna karşın şehir ortamlarında bu etki gözlemlenmiyor.

42 farklı çalışmayı kapsayan bir analiz, doğayla temasın dikkat, bilişsel performans ve ruh hali üzerinde ciddi olumlu etkileri olduğunu ortaya koydu.

Bir başka araştırmada, 40 dakika doğada yürüyüş yapan kişilerin stres seviyelerinde anlamlı düşüşler görüldü. Aynı yürüyüşü şehirde yapanlarda bu düşüş yaşanmadı.

HİÇBİR ŞEY YAPMAMAK NEDEN GEREKLİ?

Günlük yaşamda “boş zaman” diye nitelendirdiğimiz anlar, artık telefonlarla doluyor. Ancak beynimizin yeniden şarj olabilmesi için gerçekten hiçbir şey yapmamak gerekiyor. Bu tembellik değil, nörolojik bakım.

Araştırmalar, yalnızca 10 dakikalık odaklanmamış bir mola süresinin bile bilişsel performansta ölçülebilir artış sağladığını gösteriyor.

Hatta bir doğa manzarasına bakarak koşu bandında yürümek bile etkili.

GÜNLÜK HAYATTA NASIL UYGULARIZ?

Bir parkta, doğayla iç içe bir yerde telefonunuzu bir süreliğine uzaklaştırın.

Otobüs beklerken ya da sıradayken telefonunuzu çıkarmak yerine çevrenize bakın, zihninizin gezmesine izin verin.

Zihninizin sizi planlamaya ya da iş düşünmeye zorladığını fark ettiğinizde, daha dingin bir ortama geçmeyi deneyin.

İster bir ağacın altında oturun, ister camdan gökyüzünü izleyin… Zihninizin serbestçe gezinmesine alan tanıyın. Çünkü bu boşluklar, zihninizi yeniden yapılandırmanın anahtarı olabilir.

Kaynak:sciencealert

Yaşam