Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'dan Ekol TV'ye özel açıklamalar: İki fay birden kırılsa bile 7'lik deprem yapmaz

23 Nisan'da İstanbul'un Silivri ilçesi merkezli meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ekol TV'deki Az Önce Konuştum programında Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'dan Ekol TV'ye özel açıklamalar: İki fay birden kırılsa bile 7'lik deprem yapmaz

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ekol TV'deki Az Önce Konuştum programında İstanbul'un Silivri ilçesinde meydana gelen 6.2'lik depremi değerlendirdi.

"KİMSE SİLİVRİ'DE DEPREM DEMEZKEN BEN SÖYLEDİM"

"Üstelik de payın uzunluğunu, derinliğini ve deprem büyüklüğünü söyleyerek. Kitaplar yazıyorum orada koyuyorum. Yoksa bir gemi geliyor onun peşine 30 tane bilim adamı imza atıyor. Sonra çıkardıkları makale 3 ay sonra çöpe atılıyor. Çöpe atarken delete ediliyor. Şimdi size bir şey soracağım. Ondan sonra bu kimse Silivri deprem demezken ben Silivri'de olacak deprem dedikten sonra Silivri'de deprem oldu ve ondan sonra bu kitabı yazdım. Bakın İstanbul depremi. Ve bu kitapta olacak depremin konumunu, pardon sana gösteriyorum şöyle. Bütünle burada konumunu koymuştum. Ve ondan sonra burada benim artık öbür hocalarla hiç bana soru sorma. Roland Armijo ile. Roland Armijo şu ortada bir sırt var. Konuyu hemen daha kolay olur. Büyükçekmece ile Yeşilköy arasında bir pay daha var diyor. Ben size diyorum yalnızca fay. Silivri çukurunda, Kumburgaz çukurunda."

ekran-goruntusu-2025-04-29-200914.png

FAY İKİ PARÇA: BİRİ SİLİVRİDE, DİĞERİ YEŞİLKÖY ARASINDA

"Dolayısıyla bu ikisi birlikte kırılırsa, mesela bunun Roland Armijo, bunların ikisi birlikte kırılırsa 50 kilometrelik fay var. Marmara'da yegane risk taşıyan, deniz altına inip gemiyle yaptıktan sonra geldiği sonuç. O zaman 50'lik kilometre fay, 7'lik deprem yapar. biçiminde bir söylem vermişti. Biz dedik ki o fay iki parçadır. Biri Silivri'dedir. Biri Tekirdağ'da ama şey Tekirdağ diyorum orta sırt ve Yeşilköy arasında. O kesimde de daha sonra yüzlerce matematik çalışması yaparak orada öyle bir fay yok."

"MARMARA'DA BOYDAN BOYA BİR FAY YOK"

"1999'da Körfez'de kırıldı. 1912'de Sarhoz'da kırıldı. Fay boydan boya bir seferde kırılacak. 8.1'lik deprem olacak. 7.8'lik deprem olacak diye gündeme düştü. O zaman biz dedik ki bu Marmara'da bundan sonra böyle büyük bir deprem yok. Devam edeyim ama söylemi vereyim. Ondan sonra gemi getirdiler Resurret. O gemide çalışan Roland Armijo ve ekibi Lepişo'nun ve Şengör'ün söylediği model Marmara'ya boydan boya giden bir fay yok. Fay segmentler halinde. Daha sonra bir gemi tekrar getirdi. O gemi Atalanta gemisi 2005'te ve Victor denizaltısından denizaltına indi ve o zaman çıkan sonuçlar benim başından beri söylediğim 3-4 tane kitabım var bu konuda."

ekran-goruntusu-2025-04-29-201210.png

"İKİSİ BİRDEN KIRILSA BİLE 7'LİK DEPREM YAPMAZ"

"Onun üzerine fikir değiştirdiler. Yeşilköy'den başlayıp Gaziköy'e kadar giden 105 kilometrelik 110 kilometre fay var diye rahmetli Aral'ın modelini aynen söylediler. Fakat Almijno deniz tabanına indikten sonra dedi ki burada 'Tekirdağ çukurunda fay 1912'de Saroz'dan çıkıp 60 km'si kırılmış. Ve böyle olunca 50 km'lik bir fay kalıyor. 50 km'lik fay kalıyor dendiği zaman Görür TÜBİTAK'ın müdürü olarak o gelen geminin açıklamasını yaptı. Dedi ki burada yalnızca 50 km'lik bir fay var. 110 km fayın 60 km'i kırılmış, 50 km fay var. Bu da yedilik deprem yapar. Almijon'un konuşması bu. Yedilik depremle 7.5 arasında dünyada ne kadar fark var. 2005 bütün gazetelerde görür konuşuyordu. Biz o zaman dedik ki o fay, neden dediğimizi sonra anlatacağım. O fay iki parçalıdır. Bir tanesi Silivri Çukuru veya Silivri ile Kumburgaz arasında. Daha sonra boşluk var. Ondan sonra Büyükçekmece'den Yeşilköy'e kadar giden bir parça. Bunlar ikisi de birlikte kırılsa bile bu yedilik depremi yapmaz. Altı buçuk, altı iki tane deprem yapar."

"İTİRAZIMIZ BU İKİ FAYDIR"

"Marmara Denizi, neyse söyleyeyim. İtirazımız başlangıçta bu iki faydır. En fazla ikisi de ayrı ayrı kırılır. Ve ayrı ayrı kırıldıkları için de altı buçuğu geçmez iki tane deprem. Fakat daha sonra hem sistemolojik çalışma Japonların yaptığı çalışmayı hem de mikrobatimetriyi yeniden düzenlediğimiz zaman avcılar dediğimiz büyükçekmece avcıların karşısında orta sırtı kesen bir yanıltımlı 20 kilometrelik fay yok. O fay adalar fayı dedik. Şimdi böyle olunca tam anlaşılır. 50 kilometre, ben yani diğerleri tezde değil, Armijo'nun tezi, bütün bilim dünyanın tarafından kabul edilen tezi."

"O FAYDAKİ BÜTÜN STRES BİTTİ"

Ona itirazım, onlar 50 kilometre kalacak 7'lik derken, daha sonra 7.2'lik gibi yaptılar. Ama dedim ki, burada yalnızca Kumburgaz çukurundaki fay var, ondan sonra boşluk var, Armijo'nun haritasından çıkıyor. Daha sonra, orta sırtı kesen, Yeşilköy'e kadar giden yani neredeyse işte Büyükçekmece'den Yeşilköy'e kadar giden 20 kilometre altında ikinci bir fay var. Şimdi birinci fay yıllarca bunun üzerine dedim ki burada altı buçukluk bir deprem olabilir en yüksek. İşte o gerçekleşince 5.10'da yedilik ilki gerçekleşti. Şimdi bu gerçekleşti. O zaman 6.2'lik burası önemli. Deprem fayın bir kısmını tüketti. Ondan sonra son günü bir tane deprem daha oldu 5.9'luk. Herkes korktu işte artık yeni faya atladığı İstanbul'a doğru gidiyor. Oysa ki bu Kumburgaz'daki fayın kırılmayan 10 kilometrelik kesim de kırıldı. Böylece de o faydaki bütün stres bitti."

"7.8'LİK DEPREM İÇİN 350-400 KM GEREKLİ"

"Düşünüyorlar burada fay boydan boya kırılması lazım diyorlar. 99'da Körfez kırıldı. 1912'de Tekirdağ, pardon Saros kırıldı. Marmara boydan boya boş. 1766'dan beri. Bir seferde kırılacak. 7.8'lik, 8.1'lik deprem olacak diyordu ama demek ki depremi bilmiyorlardı ki 7.8'lik deprem için 350-400 kilometre fay gerekti. Marmara'nın uzunluğu 150 kilometre. Ben sayıları söylüyorum. Benim dışında, bir dakika iyi sordun, benim dışında ben değil. Dünyanın en büyük deprem bilimcileri. TÜBİTAK adına da dünyada da Türkiye'de de bütün deprem katılımı yapan Empire College'den, Londra'dan, Nicholas Ambresey. Bunlar 1509 depreminde bir ucu, Bolu'da bir ucu, Yenibolu'da büyük kıyamet olmuş dedikleri zaman, dedi ki 1509 depremi ben yeniden inceledim, geldim. Neyi inceledim? Donmuş etkilerini. Donmuş etkililerinde dedi ki, Nicola Sambresay, böyle bir fay olmamış. Neden? Bu kadar büyük bir deprem olsaydı Galata Kulesi de Rumeli Hisarı'da ayakta kalamazdı. Şimdi bir yolculuk şey oluyor, tur oluyor, Erguvan turu. Oraya bazen gidiyorum, Rumeli Hisarı'nda durup anlatıyorum insanlara. Demek ki Nicola Sambresay bunu söylüyor."

Kaynak:ekoltv.com.tr