Alman bilim insanlarının araştırması tartışma yarattı: Türkiye’yi bekleyen büyük tehlike ne?

Alman basınında yer alan habere göre, Göttingen Üniversitesi'nden araştırmacılar Türkiye'nin altında büyüyen bir yarık tespit etti. Bu yarık, Türkiye'den Irak'a doğru uzanan 1500 kilometrelik bir alanı kapsıyor. Araştırma, dünyanın derinliklerindeki jeolojik süreçlerin anlaşılmasına önemli bir katkı sağlıyor. Araştırmanın baş yazarı Dr. Renas Koshnaw, yarığın Neotetis Okyanusu'nun kalıntılarının kopuşuyla ilgili olduğunu belirtti. "Bu levha bölgeyi aşağı çekmeye devam ediyor ve yarık, Türkiye'den Irak'a doğru takvim yaprağı gibi yayılıyor" ifadelerini kullandı.
PROF. DR. SÜLEYMAN PAMPAL, EKOL TV’DE YORUMLADI
Araştırma sonuçları Türkiye’nin gündemine otururken Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, merak edilen araştırma ve sonuçları hakkında Ekol TV’ye açıklamalarda bulundu.
“MEDYANIN SANSOSYONEL HABER KAYGISI NEDENİYLE ORTAYA ÇIKTI”
Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Medyanın sansasyonel haber kaygısı nedeniyle ortaya çıkmış bir durum olarak değerlendiriyorum bunu. Arap levhasının yani Türkiye’nin güney doğusu Bitlis Zagros bindirme kuşağı dediğimiz bir kuşak. İran-Irak sınırından, Basra Körfezi’nden Hakkari’den Türkiye’ye giren bu sınır hattı yarık, kırık değil; tam tersine bir çarpışma, kenetlenme, kaynama diyebileceğimiz hattır. Bin 500 kilometreyi bulur. Yarık arıyorsak Kızıldeniz’e bakacağız. Kızıldeniz büyüdüğü zaman okyanus olacak. Bizin sınırımızdaki yarık hikayesi sanıyorum yanlış tercüme ile ilgili. Günümüzden 40-50 milyon yıl önce, Neo-Tetis dediğimiz, bugün Türkiye’nin, Torosların, Güney Doğu’nun içinde bulunduğu bir okyanusun kapanması nedeniyle Arap, Afrika levhalarının kuzeye doğru hareketi sonucu bu yarık kapandı” diye konuştu.
“LEVHALAR ÇARPIŞTI”
Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Bu yarık kapanmaya devam ediyor. Üstelik okyanus kapandığı gibi bugün geriye sadece Akdeniz kaldı. Kıta çarpışması şeklinde çarpıştı. Arap levhası ile Anadolu ve Arap levhası ile İran levhacığı çarpışma durumunda. Arada bir yarık filan yok, tamamen kapandı, kabuk kenetlendi, kabuk genişliyor, sıkışıyor çünkü” ifadelerini kullandı.
“HAKKÂRİ BÖLGESİNDE 7’NİN ÜSTÜNDE DEPREMLER OLABİLİR”
Pampal, “Çarpışma da tehlikeli. Bölgede bindirme, ters ve doğrultu atımlı faylar var. Doğu Anadolu Fayı ve Ölü Deniz Fayı, Afrika levhası ile Arap levhasının sınırını teşkil ediyor. Bu sınır boyunca kırık oluştuğu, yanal atımlı Doğu Anadolu Fayı’nın Çelikhan’dan Hatay’a, Antakya’ya, Amik Ovası’nın altına kadar kırılması 6 Şubat depremini meydana getirdi. Bahsedilen, Bitlis-Zagros bindirme kuşağı dediğimiz kuşakta ters faylar var. Hakkâri bölgesinde 7’nin üstünde depremler olabilir. Hakkari’den Basra Körfezi’ne kadar İran, Irak sınırında 8’i bulan büyüklükte tarihte depremler var, yine olabilir. Bitlis’ten başlayıp Hakkari’ye kadar giden hat boyunca bu türden 7’nin üzerinde zaten çok sayıda deprem var, yine olur” değerlendirmesinde bulundu.
“YARIK VAR AMA GÜNEYDE”
Süleyman Pampal, “Yarık filan yok, tam tersi sıkışma var, çarpışma var. Yarık var ama güneyde. Kızıldeniz yarıldı, su o yarığı doldurdu. Şu anda yarılma devam ediyor, buna bağlı olarak da depremler oluyor. ‘Türkiye’nin altından kocaman bir yarık geçiyor’ diye gazetelerde gördüğüm komik fotoğraflar” dedi.