Memur - Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'dan dikkat çeken açıklama: Ücret dengesi bozuldu seyyanen zam şart!

Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, Ekol TV ekranlarında yayınlanan Ferhat Murat’ın sunduğu Kritik Gündem programına katılarak, memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yönelik beklentiler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşme ve kamudaki ücret adaletsizliği üzerine önemli açıklamalarda bulundu.

SEYYANEN ZAM MASADA

Genel Başkan Ali Yalçın, toplu sözleşmede uzlaşılamamış olmanın getirdiği beklentiyle, memurlara mutlaka yeni bir iyileştirme yapılması gerektiğini ve bu iyileştirmenin seyyanen olması gerektiğini vurguladı. Yalçın, bu seyyanen iyileştirmenin emekli müktesebine de sayılacak şekilde emeklilere de yansıması gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçen hafta yaptıkları görüşmeye ilişkin konuşan Yalçın, hem toplu sözleşme sürecinde hem de sonrasında bu talebi sürekli gündemde tuttuklarını ifade etti.

Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve bakanlar dahil olmak üzere kimle diplomasi yapsak gündemde bu konuların olduğunu dile getirdi. Görüşmelerde siyasi muhatapların konuyu anladığını ancak "ekonomik gerekçeler" öne sürerek, bütçe disiplini içerisinde enflasyonu dizginlemeye çalıştıklarını ve şu an için bunu yapabilecek bir atmosfer olmadığını belirttiklerini aktardı.

'ÜCRET ADALETİ BOZULDU, KAMUDA ÇALIŞMA BARIŞI ZEDELENDİ'

Ekonomik tablonun sabit gelirlileri, memurları zorladığını söyleyen Yalçın, memurların ancak kirayı ödeyip normal durumu zor idare edebildiklerini, kirayı ödeyerek çocuklarına yatırım yapabilecek boşluğu bulamadıklarını belirtti. Memur-Sen Genel Başkanı, köklü bir çalışma ihtiyacının olduğunu belirterek, kamudaki ücret adaletinin bozulmuş olmasının en temel sorun olduğunu vurguladı.

ÜST DÜZEY BÜROKRASİYE ‘NALINCI KESERİ’ TEPKİSİ

Meclisteki bütçe sürecinde kariyer mesleklere ilişkin yapılmak istenen iyileştirmeyi toplu sözleşme masasına kendilerinin getirdiğini belirten Ali Yalçın, düzenlemenin kapsamının dar tutulmasını eleştirdi. Yalçın, üst düzey bürokrasiyi hedef alarak, "Siz öyle bir düzenleme yapıp, nalıncı keseri gibi üst bürokrasi için söylüyorum... kendine yontar gibi hareket yaparak siz kendi maaşınızı Bakan yardımcısının da üstüne çıkaracak şekilde bir düzenleme yaparsanız, o zaman siz bu işi sulandırırsınız" dedi.

YÜKSEK MAAŞLAR VE ÇARPIK HİYERARŞİ

Yalçın, kendisine 63 bin 420 lira zam öngören bir üst bürokrasinin asgari ücretin tartışıldığı bir yerde bu düzenlemeyi yapmasının kamuoyu tepkisine sebebiyet verdiğini ifade etti. Genel müdürlerin maaşlarının bu zam ile Bakan Yardımcısının maaşını geçtiğini belirterek, "Bakan yardımcısının maaşını geçiyor. Rakam olarak nedir? Yani bakan yardımcısının maaşı 160 bin, 160’ın üstüne çıkıyor. 180 civarında bir rakama gidiyor" açıklamasını yaptı. Bu durumun kamuda hiyerarşik sistemi bozduğunu ve çalışma barışını zedelediğini vurguladı.

İŞÇİ-MEMUR MAAŞ FARKI TERSİNE DÖNDÜ

Kamudaki ücret adaletsizliğini somut örneklerle açıklayan Yalçın, aynı işi yapan işçi ve memur arasındaki ücret farkının tersine döndüğünü söyledi. Örneğin kurumda çaycı, temizlikçi veya güvenlikçi olarak çalışan bir işçinin tediye ikramiye dahil aylık ortalamasının 40.250 TL, memurun ise 47.500 TL olduğu bir dönem varken, güncel durumda bu farkın tersine döndüğünü ve 7.200-8.000 TL farkın işçi lehine oluştuğunu belirtti. Yalçın, bu durumun okumayı, kariyeri ve dirsek çürütmeyi değersizleştirdiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “en düşük memur maaşını en düşük işçi maaşının üstünde olacak şekilde düzenleyeceğiz” sözüne aykırı bir tablo yarattığını kaydetti.

ÇÖZÜM YOLU: KÖKLÜ PERSONEL SİSTEMİ REFORMU

Ali Yalçın, tekil düzenlemelerin sosyal maliyeti artırdığını ve siyasetin üzerine yük getirdiğini vurguladı. Sorunun çözümü için üst bürokrasinin "kendine yontacak şekilde" düzenleme yapmak yerine, sosyal paydaşlarla bir araya gelerek kamu personel sistemini baştan sona ele alacak, ücret skalasını yeniden ayarlayacak ve adaleti sağlayacak köklü bir çalışmayı hayata geçirmeleri gerektiğini söyledi. Yalçın, “Bunu demek yerine toplu sözleşmede benim getirdiğim maddeyi orada geçirmeyip daha sonra kendine yontacak şekilde bir düzenleme getirirsen bu arkadaşların faydasına iş yapmak demek mi?” sözleriyle bürokratik engellemelere tepki gösterdi.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamudaki ücret adaletsizliğini somut bir örnekle açıkladı. Aynı işi yapan iki çalışana verilen ilave çalışma ücretindeki büyük farkı eleştiren Yalçın, “Aynı işi yapıyoruz ya... Fakat buna fazla mesaiye geldiğinde 1500 lira verip bir günlük boyunca buna geldiğinde 300 lira veriyorsanız. O zaman memur diyecek ki 'Benim daha azalmam için, daha daha azalmam için ne kadar okumam lazım? Ne kadar fazla dirsek çürütmem lazım?'” ifadelerini kullandı.

REFORM ÇAĞRISI: ADALET TEMELLİ REVİZYON VE EMEKLİLİK MÜKTESEBİ

AK Parti’nin reformist karakterini kaybetmemesi gerektiğini vurgulayan Ali Yalçın, çözümün sosyal paydaşlarla masada tartışmaktan geçtiğini belirtti. Yalçın, sendika olarak temel yaklaşımlarının eşitlik değil, adalet temelli düzenleme olduğunu kaydetti.

Seyyanen zam talebinin eşitlik temelli bir adım olduğunu belirterek, “En düşük maaşın çok düşük kaldığı bir yerde bunu yukarı çıkarabilmenin yolu o zaman seyyanen bir iyileştirme yapmak” dedi. Yalçın, seyyanen iyileştirmenin mutlaka emekliliğe sayılacak şekilde yapılması gerektiğini vurguladı ve aksi takdirde memur emeklisi maaşlarının asgari ücret düzeyine inebileceği uyarısında bulundu.

Enflasyondan doğan zararı gidermek için, aynı işi yapan farklı statüdeki kişiler arasındaki makasın (tahmini 9-10 bin TL) toparlanması gerektiğini dile getirdi. Yalçın, bu durumun tek hamlede sağlanamaması halinde bile iyi niyetin ve iradenin gösterilmesini beklediklerini ifade etti.

MUHALEFETİN TOPLU SÖZLEŞME DUYARSIZLIĞI ELEŞTİRİSİ

Ali Yalçın, 4 milyon memur ve 6,5 milyon memur emeklisiyle birlikte aileleriyle beraber 25 milyonu bulan devasa kitleyi ilgilendiren toplu sözleşme sürecinde muhalefet partilerinin yeterli hassasiyeti göstermediğini açıkça ifade etti.

Yalçın, mevcut toplu sözleşme masası sistemindeki adaletsizliğe dikkat çekerek, "Yetkili Konfederasyonun yanına iki tane yedek konfederasyon oturtuyorsunuz da. Kendi yanınıza niye muhalefeti oturtmuyorsunuz?" diye sordu. Muhalefetin yasanın çarpıklığını ortaya koyarak masada eşitlik talep edebileceğini belirtti. Ayrıca, siyasi partilere Hazine yardımı için uygulanan %3 barajı ile sendikalardaki toplu sözleşme ikramiyesi için uygulanan baraj arasındaki adaletsizliği muhalefetin gündeme getirebileceğini söyledi.

3600 EK GÖSTERGE GECİKMESİ: "LAFTA KALMAMALI, HAYATA GEÇMELİ"

3600 ek gösterge düzenlemesinin başlangıçta dört meslek grubunda gündeme gelmesine rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çerçeveyi genişletmesiyle 5 milyon 300 bin kişiye teşmil edildiğini belirten Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ancak bu düzenlemede bir adaletsizlik yapıldığını söyledi. Yalçın, adaletin sağlanması için mutlaka Birinci Dereceye yükselmiş olan tüm memurlara 3600 ek göstergenin verilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu konunun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından daha önce vaat edildiğini ve 7. Dönem Toplu Sözleşme’de de karar altına alındığını ancak sürekli ötelendiğini aktardı. Yalçın, "Bu Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği bir söz. Onun için vaat lafta kalmamalı, lafta kalmamalı. Bir an önce hayata geçmeli" diyerek, bu düzenlemenin emekli ikramiyelerinde ciddi bir artış sağlayacağını ve 470 bin kişilik bir kitleyi ilgilendirdiğini ifade etti. Hükümetin mali planlama nedeniyle konuyu ötelediğini bildiklerini ancak ekonomik sıkıntının olduğu bu dönemde bu adımın hem emekli olanların hem de emekli olacakların bütçesini rahatlatacağını belirtti.

MEMUR EMEKLİSİ ALACAKLI: MAAŞLAR ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNDE

Memur emeklilerinin maaşlarının yetersiz olduğunu, en düşük memur emeklisi maaşının (30 yılını doldurmuş) şu an 22 bin lira civarında, yani asgari ücret düzeyinde olduğunu belirten Ali Yalçın, bu tablonun sürdürülebilir olmadığını ifade etti.

Emeklilerin alacaklı olduğunu vurgulayan Yalçın, bunun nedenini 8 bin 77 liralık (bugünkü karşılığı yaklaşık 18 bin 500 TL) seyyanen iyileştirmenin emeklilere verilmemiş olmasına bağladı. Yalçın, bu durumun emekli aylığının görev aylığına oranını %75’lerden %50’nin altına düşürdüğünü söyledi.

Sorunun temel kaynağına değinen Genel Başkan Ali Yalçın: "Bizde çalışırken aldığınız ücretler emekliliğe sayılmıyor, ek ders sayılmıyor, döner sermaye sayılmıyor, sınav görevleri sayılmıyor, ek ödemeler sayılmıyor, seyyanen zamlar sayılmıyor" dedi. Yalçın, çözüm olarak memurların aldıkları tüm gelirlerin emekli müktesebine dahil edilmesi ve emekli aylığının görev aylığının %75’inin altında olmaması yönünde bir düzenleme yapılmasını talep etti.

AİLE YILI KAPSAMINDA TEKLİF

Aile ve Çalışma Bakanlıklarıyla sıkı bir görüşme trafiği yürüttüklerini belirten Ali Yalçın, 2025'in "Aile Yılı" kapsamında getirdikleri tekliflerin toplu sözleşme masasında "paket halinde çözüleceği" gerekçesiyle bekletildiğini aktardı.

• Doğum İzni Artışı: Yalçın, Memur-Sen'in 52 hafta talebine karşın, mevcut 8 hafta doğum öncesi ve 8 hafta doğum sonrası olmak üzere toplam 16 hafta olan doğum annelik izninin, yeni düzenlemeyle doğumdan sonra 16 hafta olacak şekilde 24 haftaya çıkarılmasının gündemde olduğunu belirtti.
• Çocuk ve Eş Yardımı: İki çocuğa verilen toplam çocuk yardımının 1050 TL gibi motivasyon sağlamayan düşük bir rakamda kaldığını belirterek, bu rakamın ve çalışmayan eş yardımının acilen yükseltilmesi gerektiğini savundu. Yalçın, "1050 lira çocuğa sabah beslenmesine süt koyamazsın, tost koyamazsın. Çok motive edici değil. Dolayısıyla teşvik edici değil" dedi.

YÜKSEK VERGİ YÜKÜ VE MATRAH SORUNU

Türkiye'de ortalama çocuk doğum oranının 1.48'e düştüğüne dikkat çeken Yalçın, bu durumun teşvik edici çözümler gerektirdiğini vurguladı. Çalışanların belini büken en büyük sorunun gelir vergisi oranları olduğunu belirterek, gelir vergisinde ilk dilimin (yüzde 15) asgari ücretin 24 katı olması gerekirken (530 bin TL), şu an 7 katına (158 bin TL) düşürüldüğünü ve matrahların düşük tutulması nedeniyle çalışanların maaşlarının yıl sonunda "kuşa döndüğünü" ifade etti.

• Sabitleme ve Aile Dostu Vergi: Memur-Sen çalışanların gelir vergisinin yüzde 15'e sabitlenmesini ayrıca, aile dostu vergi politikasına geçilerek çocuk sayısına göre kademeli indirim talep etti. Yalçın, "Bir çocuk varsa 2,5 puan aşağı çekeceksin. İki çocuk varsa 5 puan aşağı çekeceksin. Üç çocuk varsa 7,5 puana indireceksin" dedi. Bu uygulamanın, çocuğu teşvik edeceğini ve bir ailenin bütçesine önemli katkı sağlayacağını dile getirdi.

GEÇİCİ PERSONEL PROBLEMİ

Vekil imam, ücretli öğretmen ve usta öğreticilerin durumunun, kamudaki hizmet açığının "ucuz işçilik" ve "güvencesizlik" ile kapatılması anlamına geldiğini ifade etti. Bu personelin asgari ücretin bile altında maaş aldığını belirterek, bu alanın kalkmasını ve bu arkadaşlarımızın kadrolu atamasını esas alan bir çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi. Yargıtay'ın bu personeli "memur" olarak görmesine rağmen, Çalışma Bakanlığı'nın bunları toplu sözleşme kapsamı dışında tutmaya çalışmasını bir "keşmekeş" olarak niteledi.

POLİSİN SENDİKAL HAKLARI VE MAAŞ FARKI

Sendikalı olamayan polis teşkilatının sorunlarına da değinen Ali Yalçın, polislerin Jandarma personeli ile aralarında ciddi bir maaş farkı olduğunu (70-80 bin TL / 100 bin TL bandı) ve amir-memur arasında dahi fark bulunmamasını eleştirdi.

• Temsiliyet Çağrısı: Yalçın, emniyet güçlerinin sendikal haklarının sınırları çizilerek mutlaka açılması gerektiğini, bunun demokratik katılımın gereği olduğunu savundu. Sendikal sürecin gecikmesi halinde dahi, yaşanan intiharlar ve depresif durumlar nedeniyle polislerin ekonomik durumunun hızla iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı.
• 4688 Sayılı Yasa: Polislerin sorunlarının çözümü de dâhil olmak üzere, 4688 sayılı Memur Sendika Yasası'nın, örgütlenme alanını genişletecek, dayanışma aidatı getirecek ve hakem sistemini adil hale getirecek şekilde baştan sona değiştirilmesi gerektiğini yineledi.

MALİYE BÜROKRASİSİNE KORUYUCU GİYİM TEPKİSİ

Yalçın, konuşmasının sonunda Maliye bürokrasisine sert bir eleştiri yönelterek, Cumhurbaşkanı'nın Memur-Sen'in 30. yıl etkinliğinde çözüldüğünü söylediği koruyucu giyim uygulaması konusunda hala sorunların devam ettiğini belirtti. Bürokratların, Sayıştay raporlarını kullanarak 2024 ve 2025 yılı ödeneklerini ödetmemek için kurumlara baskı yaptığını söyledi. Maliye ve Çalışma Bakanlarını göreve davet eden Yalçın, "Siz kimin bürokratısınız? Cumhurbaşkanının cümle kurduğu bir konuda hala niye defans yapıyorsunuz?" diyerek tepkisini dile getirdi.