İstanbul Ümraniye’de yaşayan 31 yaşındaki Seher Bulut’un hayatı, mide kanseri nedeniyle eşini kaybettikten sonra adeta kabusa döndü. İddiaya göre, evlenirken kayınpederi tarafından verilen evde iki küçük çocuğuyla yaşamını sürdüren Bulut, eşinin vefatının ardından ailesi tarafından baskı ve tehditlere maruz kaldı.
EVDEN ÇIKSINLAR DİYE ZORLUYORLAR
Yakınlarının evden çıkması için zorlamaya başladığını belirten Seher Bulut, yaşadığı zorlukları ve tehditleri kamuoyuyla paylaşarak sesini duyurmaya çalışıyor. "Kayınpederim evlenirken bu evi verdi, ancak tapuyu vermeyeceğini söylemişti. 'Ben ölünce devlet üçe böler' dedi. Biz de buna saygı gösterip hiçbir zaman tapu talebinde bulunmadık. Ama şimdi evden çıkarılmak isteniyorum" diyen Bulut, yaşadığı mağduriyeti anlattı.
"EŞİMDEN VEKALET İSTEDİLER"
Eşinin ölüm sürecinde dahi ailesinden baskı gördüğünü belirten Bulut, "Hastanedeyken sürekli eşimden vekalet almak istediler. Doktor, hastane değişikliğinin gereksiz olduğunu söylemesine rağmen sürekli eşimi başka bir hastaneye taşımaya çalıştılar. Eşim bu nedenle vekalet vermedi" ifadelerini kullandı.
Seher Bulut, eşinin vefat ettiği gün hastanede kayınvalidesi, kayınpederi ve kayınbiraderi tarafından saldırıya uğradığını belirterek, "Sanki eşimin ölümünden ben sorumluymuşum gibi davranıldı. Ne cenazeye katılmama izin verdiler ne de çocuklarımla ilgilendiler. İki kız çocuğumu tek başıma büyütmeye çalışıyorum" dedi.
TAHLİYE DAVASI AÇTI, 100 BİN LİRA İSTİYOR
İddiaya göre, Seher Bulut'a karşı kayınvalidesi tarafından tahliye davası açıldı. Dava kapsamında Bulut'tan 100 bin TL tazminat isteniyor. "Ben bu evde kiracı değilim. Arabulucuya da bunu anlattım, uzlaşmayacağımı söyledim. Şimdi kayınpederim de dava açtı" diyen Bulut, tehditlerin sokakta ve evinin kapısında devam ettiğini, kendisine 'Sana kardeş acısı yaşatacağım' denilerek korkutulmaya çalışıldığını dile getirdi.
PSİKOLOJİSİ BOZULDU
Yaşadığı sürecin hem kendisini hem de çocuklarını derinden etkilediğini söyleyen Bulut, yetkililerden koruma ve uzaklaştırma kararı talep ediyor. Psikolojik olarak yıprandığını ve artık dayanacak gücünün kalmadığını belirten genç kadın, “Çocuklarım korkuyla büyüyor. Benim tek isteğim, onların güvenliğini sağlamak ve huzurlu bir hayat kurabilmek” diye konuştu.