Miray Ezgi Çelen - ekoltv.com.tr
Bugün, Türkiye’nin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olan 17 Ağustos 1999 depreminin 26’ncı yılı. Merkez üssü Gölcük olan 7.4 büyüklüğündeki ‘1999 Marmara Depremi’, büyük yıkıma ve can kaybına yol açmış; bu felaketin ardından Türkiye’de deprem yönetmeliği değişmiş ve yetkililer büyük depremlerde böyle kayıpların yaşanmaması için ülkenin dört bir yanında çalışmaların sürdürüldüğünü söylemişti. Ancak ne yazık ki 6 Şubat 2023 tarihinde, Türkiye’de depremler karşısında alınan önlemlerin yetersizliği bir kez daha ortaya çıkmıştı.
17 binin üzerinde vatandaşın hayatını kaybettiği, 43 bin 953 kişinin yaralandığı, binlerce kişinin yuvasından olduğu bu deprem, ülke tarihinde derin bir yara açtı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce'de büyük hasara yol açan depremin ardından yaraların sarılması için yapılan çalışmaları ve eksikleri Ekol TV internet editörü Miray Ezgi Çelen’e Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan açıkladı.
‘DEPREM YÖNETMELİĞİ DEĞİŞTİRİLDİ’
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan şu ifadeleri kullandı:
1999 depreminden sonra Türkiye'de çok şey değişti. Her şeyden önce 2007'de yeni bir deprem yönetmeliği çıkarıldı. Sonra 2017'de bu deprem yönetmeliği de yenilendi. Şu anda Türkiye en başarılı deprem yönetmeliklerinden bir tanesine sahip. Bunun dışında neredeyse her belediye, jeofizik ve jeolojik araştırmalarını yaparak; kentlerinin nasıl bir yer birimi üzerinde oturduğuna, o bölgede diri kırıkların nerelerden geçtiğine, nerelerde deprem dalgalarının büyütülüp nerelerde küçültülmeyeceğine, kentleşmenin ne tarafa doğru genişletilmesi gerektiğine dair çok değerli bilgiler elde ettiler. Bazı belediyeler bir adım daha öne çıkarak kentlerindeki yapıların deprem güvenlikli olup olmadığı gibi yapı jeofiziği araştırmalarını inşaat mühendisleri ve jeofizik mühendisleri aracılığıyla yaptılar. Güvensiz yapıların yıkılması yetkisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na verildi. Yapılar incelendikten sonra o yapı kötü ise mühürlenip boşaltılması ve bir kira yardımı yapılarak o yapının yenilenmesi konusunda yaptırım uygulanmaya başlandı.
İSTANBUL EN BÜYÜK SORUNU TAŞIYOR
Bunlar hep depremin ardından yapılan yeniliklerdi; ancak yapılmayanlar da vardı. 2007 yönetmenliği ‘kentsel dönüşüm yapılsın’ diyordu. Kentsel dönüşümün ana kavramı şuydu: Kentin depremde yıkılmaya aday olan kesimlerinin ya yerinde ya da farklı bir yere taşınarak yeni bir yapılaşma oluşturulması. Bu işte çok başarılı olunamadı. Özellikle İstanbul gibi büyük illerde alanın sınırlı ve konut sayısının çok fazla olması sebebiyle bunun yapılamayacağı ortaya çıktı. Dolayısıyla kentsel dönüşüm İstanbul'da gerçek anlamda yapılamadı ve İstanbul en büyük sorunu taşıyor.
Depremden sonra da İstanbul’u ‘modern’ yapılarla bozdular. Şehrin sorunları hemen hemen çözülemez bir duruma geldi ve bu giderek de artıyor. Buna merkezi yönetim attığı yanlış adımlarla destek oldu.
YETERLİ PARANIZ YOKSA ÖNLEM ALAMAZSINIZ
Siz ne kadar bilinçli olursanız olun, cebinizde yeterli paranız yoksa, deprem için hiçbir önlem alamazsınız. Çünkü depremde ölmemek için sağlam yerde, sağlam yapıda oturmanız gerekiyor. Evet hocam, sağlam yerde, sağlam bir yapıda oturmanız için gelir düzeyinizde iyi olması gerekiyor. Orta sınıf ortadan kalktı; 1999 yılı sonunda ‘ülkenin en büyük sorunu depremdir’ diyen halk da. Artık deprem Türkiye’de önemli sorunlar arasında yedinci sıraya düştü. Dolayısıyla, ülke ekonomisi düzelmedikçe deprem sorunu da çözülemez.
DEPREMİN OLACAĞINI SÖYLEMİŞTİM
Deprem bir doğa olayıdır ama doğa olayını felakete çeviren insanlardır, kenti planlayanlardır. Çünkü, 1999 depreminde biz kırığın oradan geçeceğini biliyorduk. Zaten depremin olacağını ilk kez ben 1982 yılında, ‘1994'ten sonra her an Doğu Marmara'da 7. 5 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz’ diyerek belirtmiştim. Ancak bilim adamlarının söylemiş olması yetmiyor. Benzer şekilde Kahramanmaraş'ta bir deprem gerçekleşti ve büyük bir yıkım oldu. Bundan sonra da aynı şey devam edecek; çünkü Türkiye'de ekonomi iyiye gitmedikçe, eğitim düzeyi artmadıkça, kadercilikten uzaklaşılmadıkça deprem sorunu çözülmez.